Öncelikle kliniğime gitmediğim bugünlerde evden online hizmetine geçiş sağladım. İş sürecinde bu durum bana daha yoğun bir süreç getirdi. Ben bu sürece sosyal medyalarımdan yaptığım bilgilendirmeler ile kişilere doğru bilgileri aktarmaya ve bu süreçlere uygun beslenme programlarını yazıp oluşturarak, daha çok mesai yaparak ayak uydurmaya çalışıyorum.

Öncelikle gündelikteki hareketlerin de aslında bizi ne kadar iyi bir şekilde idealde tuttuğunu görmüş olduk. Burada genel anlamda bir yemeye meyil arttı. Özellikle mutfakta geçirilen vakit de arttı. Can sıkıntısından yeme durumu, sürekli tatlı ihtiyacı hissetme ve tatlı isteğinin hat safhalara çıkması durumu oluştu. Genel anlamda bu dönemde sebze ve meyve ağırlıklı, bunun yanında raf ömrü uzun ve besleyici protein, lif kaynağı olan kuru baklagillerin tüketimi, bol su tüketimi, doymuş yağların daha az tüketimi ve balığın özellikle tercih edilmesi gerekmektedir. Vitamine ve mineralleri sağlam alıp bağışıklığımızı iyi tutmak için özellikle şu anda narenciyeler tüketilmelidir. Beslenmenin hayat boyu bir ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır ve böylelikle duygusal açlık kısmının da azaltılması temennimdir.

Stres vücutta kortizol dediğimiz hormonu harekete geçirir. Bu hormon ile birlikte vücut insüline karşı duyarsızlaşmaya başlar ve böylelikle şekerli ve yağlı besinleri tüketme ihtiyacımız artar. Bunun yanında ödül merkezimiz alışkanlıkları ve biyolojik hareketleri ile o anki duygusal durumumuzu giderebilmek için en kolay, en ulaşılır olan ‘’besinlere’’ yönelim sağlar. Bu bize sahte bir mutluluk verir ve tekrar yeme ihtiyacı doğar. Burada özellikle ilk etapta öğün sayısına dikkat edilmesi gerekir. Kan şekeri dengede olursa ve öğünleri aksatmayıp saatlere dikkat edersek gerçek açlıktan uzak durmuş ve beslenmiş oluruz. Bu açlık azsa duygusal yeme de az olur. Unutmayın, stresliyken ben sağlıklı beslenemiyorum diye bir durum söz konusu değildir, aksine stresi yenmek için beslenmelisiniz.

Günlük olarak 50 çeşit besin ögesinden fazlasına ihtiyacımız var. Vücut bunları alarak enerji ve yaşam döngüsünü sağlııyor. Bunları eksik aldığımızda eksiklikler görülmeye başlanır. Eksiklikler ile birlikte ihtiyacını alamayan vücut bir yerden sonra hastalık olarak bunu karşımıza çıkarmaya başlar. Zincirleme ilerleyen bir olaydır. Bir yapı işlevini gerçekleştiremezse, devamı tüm vücudu etkiler lokal kalmaz.

Süt grubu, beyaz etlerden oluşan et grubu, tam tahıllı gıdalar, Kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu, Yağ grubundan yağlı tohumlar ve kuru yemişlerin tüketimi yeterli olacaktır.

Evde olduğumuz için planlama yapmak beslenme konusunda aslında daha kolaydır. Günlük bir rutin varsa o rutine ek beslenme rutini getirilebilir. İş yoğunluğu gün içerisinde fazla ise kahvaltı, ara öğün, akşam, ara öğün şeklinde bir öğün düzeni takip edebilir. Böylelikle kahvaltı ve akşam arasındaki çalışma süresinde atıştırmalık ile tek bir ara öğünün rahatlıkla yapabilir ardından işine de daha çok konsantre olabilir.