Koronavirüsten en az olumsuz etkilenen kişilerden olduğumu düşünüyorum. Çevreme ve danışanlarıma baktığımda gördüğüm şey benim deneyiminden epey farklı. Tabi ki benim gibi süreçten az olumsuz etkilenen ve hatta olumlu etkilenen kişilerde var. Ben buradaki “az olumsuz hatta olumlu” tabirini açıklamak istiyorum. Bu biraz krizi fırsata çevirmek gibi bir bakış açısının getirdiği dönüşüm gibi… Ben evimde, ailemle çok iyiyim. Tamamlanmak için ihtiyacım olan şeyler yanımda, beni ve günümü bölen yorucu ritimden ise uzaklaşmış hissediyorum. Hayatım tabi ki değişti ancak bu olumsuz bir değişim diyemem. Evden online seans ve eğitimlerle çalışmaya devam ediyorum. Üniversitede verdiğim dersler de online’a döndü. O da güzel gidiyor. Kısacası her şey akışta ve güzel gidiyor. Ben ayak uydurmaya çalışmıyorum sanırım. Akışa bırakıyorum, her şey güzel gidiyor.

Koronavirüs sürecinde ailesiyle ve sevdikleriyle olan kişiler şüphesiz daha kolay bir süreç deneyimliyor. Bu süreçte evde yalnız kalmak zorunda olan kişiler “yalnızlık” duygusunu yeniden çerçevelendirebilirler. İnsan evinde, en sevdiği eşyalarla, ona yetecek ve sadece ona ait olan bir yerde ve kendisiyle ne kadar yalnız kalabilir ki? Bu olsa olsa yalınlık olabilir, ben buna yalnızlık diyemem. Diyelim ki yalnızlık dedik, böyle bir yalnızlık çok büyük bir deneyim aslında bu kişilerin hayatında. Sıkılabilirler, zaman zaman motivasyonları düşebilir ancak bu da süreçlerinin bir parçası. Hiçbir doğum sancısız gerçekleşmez. Benim evde yalnız kişilere verebileceğim en önemli öneri bu bakış açısına yakınlaşabildikleri kadar yakınlaşmaları…

İnsanlar sosyal medya ile sosyalleşme ihtiyacını gidemeye başlayalı epey zaman olmuştu. Ancak buradaki sosyallik realiteden uzak düşebilir. Bu kısma dikkatli yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum. Kendilerini hayal ettikleri ve ideal gördükleri bir şekilde yansıtmaya çalışmaları ve buna mecbur hissetmeleri kısmına karşı tedbirli olunması gerekiyor. Sosyal medya ile kendini ortaya koyma çabası yerine yakın arkadaşlarla görüntülü görüşme veya konuşma gibi iletişim kanallarının aktif tutulması sosyal ihtiyaçları karşılayabilme konusunda çok daha güçlü yollardır. Ayrıca yeni hobiler edinmek, online eğitimlere katılmak gibi etkinlikleri hayatınıza dahil edebilirsiniz.

Bu süreci beraber geçirenler daha avantajlı bir konumda gibi gözükse de unutmamak gereken bir şey de insanların birlikte kalmak ve ilişkide olmakla ilgili zorlanabiliyor olmaları. Aile olmak çok önemli bir kaynak ancak sorunların olduğu bir aile de bir o kadar zorlayıcı. Birlikteyken var olan sorunların daha görünür hale gelmesi ve çatışmaya dönmesi muhtemel. Bazı evlere bu süreçte gerginlik hakim, bunun ne kadar zorlayıcı olduğunu danışanlarımdan biliyorum. Böyle bir durum yaşıyorsanız önerim bu sürecin ilişkide yakınlaştırdığı ve daha görünür hale getirdiği yerlere dikkat etmeleri. Bu çatışmaların kendilerine dair ne söylediğine odaklanmaları, sorunları çözebilecek güçleri varsa çözmeye niyet etmeleri ve ilişki sorunlarına kendilerinde neyi değiştirebilirler penceresinden bakmaları kıymetli. Eğer bu sorunları çözmeye güçleri şu an yok ise sorunu daha az görünür hale getirecek farklı odaklar oluşturmaları.

Bir başka konu da ilişkilerde bozulan optimum mesafe ile ilgili. Romantik ilişkilerde, eşler arasında olduğunda en iyi hissettiren duygusal ve fiziksel mesafeye optimum ilişi mesafesi denir. Bu mesafe bazı ilişkilerde çok yakın, bazı ilişkilerde çok uzak olabilir. Yani bazı çiftler dip dibeyken huzurlu ve mutlu hissederken, bazı çiftler bu huzuru ve mutluluğu birbirini daha az görerek yaşayabilir. Bunun net bir doğrusu yoktur, her ilişkinin kendi iç dinamiklerine ve ilişkideki kişilere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Korana virüsüyle zorlu bir süreçten geçen ve zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan birçok kişi ilişkisinde bozulan optimum mesafeden kaynaklı sorunlar deneyimleyebilir. Daha sık tartışma, hızlı öfkelenme, yanlış anlama/anlaşılma, suçlama/suçlanma, cinsel istekte azalma gibi çıktılar verebilen bu durumla baş etmeyi kolaylaştıracak ip uçları size yardımcı olabilir.

Eğer birlikte ve her şey yolunda ise zaten çok şanslısınız, kıymetini bilin. Ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın. Her şey yolundaysa, sosyal izolasyonla beraber dışarıyla temasın iyice azaldığı bu günlerde kendinizle, evinizle ve eşinizle daha çok temas kurmanız gerekiyor. Bolca sarılmak ve dokunmak size de eşinize de iyi gelecektir. Dokunmak çok önemli bir duygusal regülasyon desteğidir. Film izlerken aynı battaniyenin altında olmak, duşa birlikte girmek, uyurken temas etmek gibi yapabileceğiniz keyifli ve sevgi dolu davranışlar hem sizi hem eşinizi duygusal olarak güçlü tutacaktır.

Tüm gün evde de olsa, insanın kendisiyle baş başa kalmak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek ya da hobisiyle ilgilenmek gibi eşinden ayrışarak yapmak istediği ve duygusal olarak onu besleyen davranışlara ihtiyacı devam eder. Tüm gün evde olmak, her şeyi hep birlikte yapmayı gerekli kılmaz. Arkadaşlarınızla görüntülü görüşmek, hobinizle ilgilenmek, işlerinizi yapmak, kişisel bakımınıza vakit ayırmak, kitap okumak gibi tek başınıza yapabileceğiniz şeyler için birbirinizi destekleyin ve bu zamanları önemseyerek günlük rutininize dahil edin.

Tüm aile üyelerinin evde olduğu bu süreç, değişen rutinle birlikte sorumlulukların da yeniden paylaştırılmasını gerektirebilir. Bu konuda adil bir görev planlaması ev içinde yaşanacak olası sorunları engelleyecektir.