Hekimlerin ve Uzmanların bilmesi gereken 3 hasta/danışan alışkanlığı

Tüm hizmet sektörlerinde olduğu gibi, sağlık sektöründe de temel amaç; hizmet alan bireylere kusursuz bir deneyim yaşatmaktır.

Bunun için de ilk adım, karşıdaki kişinin isteklerini, eğilimlerini, alışkanlıklarını çok iyi gözlemlemekten ve buna uygun aksiyon almaktan geçer. Hastanın/danışanın beklentilerinin tam olarak karşılandığı noktada; hekim-hasta ve uzman-danışan arasında güçlü bir güven bağı kurulur. Kurulan güven bağı sayesinde, hasta ve danışan tedaviye/danışmaya daha hızlı yanıt verir. Yaşadığı deneyim sonrasında ise tecrübelerini diğer hastalara/danışanlara aktarır. Böylece, bitmeyen bir hasta/danışan deneyim döngüsü başlar.

Peki, zaman içinde hastaların ve danışanların kazandığı 3 temel alışkanlık nedir? Bu alışkanlıklar karşısında hekimler ve uzmanlar ne gibi aksiyonlar almalıdır? Soruların detaylı cevapları blogun devamında!

1.Hastalar/Danışanlar, sağlık sorunlarına çözüm bulmak için aktif olarak online arama yapar

Dijitalleşmenin etkisini her alanda gördüğümüz gibi sağlık alanında da sıkça görmekteyiz. Daha önce pasif bilgi alıcısı konumunda olan hastalar ve danışanlar, dijitalleşmenin etkisiyle aktif bilgi tüketicilerine dönüşmüştür.

Günümüzde, hastalar ve danışanlar bir sağlık sorunu yaşadıklarında, ilk olarak internette araştırma yapmaya yönelmektedir. Yapılan araştırmalara göre, her 3 kişiden 2’si yaşadıkları sağlık sorunu karşısında, hastalık semptomlarını ve tedavi yöntemlerini internetten araştırmaktadır. Bu durum, sağlık okuryazarlığının artmasını sağlamıştır. İnternetin sağlık bilgisi araştırmalarında sıkça kullanılması beraberinde birçok değişimi getirmiştir. 

Peki bu değişimden, hekimler ve uzmanlar nasıl faydalanmalı?

İlk adımda, hastaların/danışanların karşısına kolayca çıkabilmek için güçlü bir online görünürlüğe sahip olmalısınız. Hem adınızla yapılan hem de şehriniz ve uzmanlık alanınız gibi anahtar kelimelerle yapılan sağlık aramalarında hastaların/danışanların karşısına çıkın. Online görünürlüğün detaylarını anlattığımız kısa videomuzu izleyerek kolayca bilgi sahibi olabilirsiniz. 

İkinci adımda ise güçlü bir online imaja sahip olmalısınız. Bu sayede, yeni hastalar ve danışanlarla tanışma fırsatınız artar. Uzmanlığınızın, mesleki başarılarınızın, deneyimlerinizin online kanallarda yer alması online imajınızı oluşturmada çok büyük öneme sahiptir. Hekimler/Uzmanlar için online imaj oluşturmanın 3 kritik noktasını paylaştığımız blogumuzu buradan okuyabilirsiniz.

2. Hekimlere/Uzmanlara yapılmış olumlu/olumsuz yorumlar hastaların/danışanların karar almalarında etkilidir

Yorumlar, hekim/uzman seçiminde kritik rol oynar. Kendi yaşadıklarına benzer sağlık sorunları yaşayan hastaların/danışanların; hekimler/uzmanlar için yaptıkları yorumları okumak en sık görülen hasta/danışan davranışlarındandır. Yapılan araştırmalara göre hastaların ve danışanların %82’si, online yorumların, hekim ve uzman seçimlerinde direkt etkili olduğunu belirtiyor. 

DoktorTakvimi başta olmak üzere, tarafsız sağlık platformlarında yer almanız; tedavi ettiğiniz ya da danışmanlık verdiğiniz hastalardan veya danışanlardan geri bildirim almanız açısından çok önemlidir. Gelin; son 1 yıl içerisindeki, 66 binden fazla hastadan/danışandan anonim olarak toplanan, olumlu ve olumsuz yorumların sebeplerini incelediğimiz araştırmayı birlikte inceleyelim: 

*66 bin’den fazla anonim hasta/danışan geri bildirimi incelenmiştir. Hiçbir kişisel veri kullanılmamıştır.

Olumlu yorumların sebeplerini incelediğimizde ilk sırada %25,3 oranıyla “detaylı açıklamalar”ın geldiğini görüyoruz. Bu durumda, hekim/uzman seçiminde en önemli faktörün “iletişim” olduğunu söyleyebiliriz. Hastalar ve danışanlar, hekime/uzmana başvurduğunda ve tedavi süreci başladığında; sağlık durumlarıyla ilgili detaylı ve açıklayıcı bilgiler almak isterler. Endişe seviyelerinin azaltılması ve tedaviye daha açık hale gelmeleri için içinde bulundukları durumu hastaya/danışana detaylı bir şekilde anlattığınızdan emin olun. Olumlu yorumların diğer sebeplerinde ise sırayla; tedavi/danışma sürecinin etkisi (%20,8), randevuya katılım (%16,3), dakiklik (%16,3), harika kurum şartları (%13,7) gelmektedir. 

Araştırma sonuçlarına göre, her 4 hastadan/danışandan 1’i olumlu yorum paylaşmak için oldukça isteklidir. Bu durumu yönlendirmek ise sizin elinizde. Hastanın/Danışanın, tedavi sonrasında teşekkür ettiği veya olumlu sözler söylediği an, sizin hakkınızda internet üzerinden de yorum yapabileceğini belirtmeniz yerinde olacaktır.

Aldığınız olumlu yorum sayısının önemli olduğu kadar; yorumların içeriği de çok önemlidir. Hastaların/Danışanların araştırma yaptıkları sağlık sorunu ile aldığınız yorumların içeriğinin örtüşmesi hekim/uzman seçiminde kritik rol oynar. Örneğin; beyin cerrahı arayan bir hasta, olumlu yorumları incelerken kendi sağlık sorunu ile alakalı özel bir yorum göremezse, spesifik olarak kendi sağlık sorunuyla alakalı yapılmış olumlu bir yorum görene kadar araştırmaya devam eder. Aynı şekilde; vegan bir danışan, araştırdığı diyetisyene yapılan olumlu yorumlarda daha önce de vegan danışanlarla çalıştığını görürse ilgili diyetisyen ilk tercih sebebi olur. Yapılan yorumların sayısı ya da olumlu-olumsuz olmasına ek olarak; yorumların içeriğinin yapılan sağlık araştırmaları ile ne kadar alakalı olduğu da çok önemlidir. Bu nedenle, tedavisini/danışmanlığını yaptığınız her bir hastanın/danışanın kendi özel durumuyla ilgili yorum yapması, yorumların içeriğini zenginleştirmek açısından çok kıymetlidir. 

Olumsuz yorumların sebeplerini incelediğimizde ise ilk sırada, %26,9’luk payla “Tedavi/danışma süreci beni memnun etmedi.” yer alıyor. Hastaların/Danışanların, hekim ve uzmanlar hakkında yaptıkları olumsuz yorumların temelinde; tedavi/danışma süreci büyük rol oynar. Aldığı sağlık hizmeti sonucunda, sağlık durumlarının iyileşmemesi ya da beklentilerinden az iyileşmesi hastaları ve danışanları olumsuz yorum yapmaya iter. Bu gibi durumlarda, hekim ve uzman sağduyulu bir şekilde yaklaşıp uygun bir dille yanıt yazmalıdır. Olumsuz yorumların diğer sebeplerini incelediğimizde ise, “İletişim daha iyi olabilirdi” ve “Randevu sırasında daha fazla empati” karşımıza çıkıyor. Tıpkı olumlu yorum sebeplerindeki gibi olumsuz yorum sebeplerinde de iletişimin kilit faktör olduğunu söylemek mümkün. 

Daha detaylı bilgi edinmek için, hastalarla ve danışanlarla iletişim kurarken dikkat etmeniz gereken 4 temel noktayı anlattığımız e-kitabımıza bu linkten ulaşabilirsiniz. 

Yapılan araştırmalara göre; hastalar ve danışanlar, hekim/uzman seçimi aşamasında sadece olumlu yorumları değil; olumsuz yorumları ve hekimin/uzmanın olumsuz yorumlar karşısında takındığı tavrı gözlemleyerek karar alır. Burada önemli olan nokta, aldığınız olumlu/olumsuz yorumlar karşısında takındığınız tavırdır. Hastalarınızla/Danışanlarınızla kurduğunuz iletişimin temelini sağduyu ve empati oluşturmalıdır. Böylece, aranızda güçlü bir saygı ve güven bağı oluşur.

Yorum içeriğini, uzmanlığınızın her alanını gösterecek kadar zenginleştirmek sizin elinizde. DoktorTakvimi, her randevu gerçekleşmesinden sonra hastalara/danışanlara, deneyimleri ile ilgili yorum bırakmalarına olanak veren linki barındıran bir SMS gönderir. Sizi yönetimsel iş yükünden kurtarırken aynı zamanda yorum sayınız artar. Bu sayede, sağlık araması yapanların karşısına güçlü bir online imaj ile çıkmış olursunuz.

3. Hastalar/Danışanlar, sağlık profesyonellerinin paylaştığı içeriklere değer veriyor

Hastalar ve danışanlar sadece sağlık sorunuyla karşılaştığı zaman değil; önlem alma ve sağlıklarını korumaya devam etme amacıyla da sağlık araştırması yapmaktadır. Bu noktada, düzenli içerik paylaşan bir konumda olmanız çok önemlidir. 

Uzmanlığınızla ilgili konularda düzenli, sık ve anlaşılır içerikler paylaşmanız, bir süre sonra alanınızda güvenilir bir ekol haline gelmenizi sağlar. Sağlık paylaşımlarınız sayesinde, hastaların/danışanların uzmanlığınızla ilgili yaşadığı problemde aklına gelen ilk hekim/uzman olursunuz. İlişkinizi ilk andan itibaren sağlam bir güven üzerine kurarsınız. Böylece, hastaların ve danışanların karar alma süreçlerini hızlandırırsınız. 

Bununla birlikte; DoktorTakvimi profilinize eklediğiniz veya web sitenize yüklediğiniz makale, video gibi içeriklerde kullandığınız anahtar kelimeler, Google gibi arama motorlarının dizinine eklenir. Bu durum da, online görünürlüğünüzün artmasına katkı sağlar. Hekim ve uzmanlar için hazırladığımız, “Online görünürlüğünüzü nasıl geliştirebilirsiniz?” adlı e-kitabımızı okuyarak konu ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

Hastaların ve danışanların eğilimlerinin farkında olmak; uygun aksiyon almanıza ve böylece onlara kusursuz bir hasta/danışan deneyimi yaşatmanıza yardımcı olur. Unutmayın ki, online imajınızın oluşmasında her bir hastanın/danışanın, olumlu ya da olumsuz etkisi vardır. Olumsuz etkileri en aza indirmek ve olumlu etkileri çoğaltmak ise sizin elinizde.