We Are Social Ocak 2020 araştırma sonuçlarına göre; 2019 yılında 4,3 milyar olan internet kullanıcısı, 2020 yılında %7,3 artarak 4,66 milyara; 2019 yılında 3,7 milyar olan aktif sosyal medya kullanıcısı sayısı ise 2020 yılında %13,2 artarak 4,2 milyar’a ulaşmıştır.
Bu da bizlere internetin hayatımızdaki etkisini en açık şekilde göstermektedir. İnternetin ilk çıktığı zamanlarda, yalnızca tek taraflı bir bilgi akışına ulaşabilen bireyler, gelişen teknoloji sayesinde internette interaktif rol almaya başlamıştır. Çeşitli sosyal medya kanalları sayesinde kullanıcılar her türlü duygu, düşünce, bilgi ve deneyimlerini paylaşabilme imkanı bulmuşlardır.
İnternetin gelişmesi ve erişiminin artmasıyla yükselen aktif sosyal medya kullanıcı sayısı, günlük hayattaki değişimleri de beraberinde getirmiştir. Temelinde paylaşım ve iletişim olan sosyal medya, bireylerin videolar, yazılar, sesler, resimler ya da fotoğraflar aracılığıyla iletişimde bulunabildiği tarafsız internet platformlarıdır. Sosyal medya sayesinde kullanıcılar içerik oluşturabilir, fikirlerini tartışabilir ya da herhangi bir konuya yorum yapabilir. Bilgiye erişimin kolaylaşması, bireylerin ürün veya hizmet alırkenki tutum ve davranışlarında da değişikliğe sebep olmuştur. Eskiden kısıtlı çevresine danışarak araştırıp ürün veya hizmet satın almaya karar veren bireyler; bugün, internet ve tarafsız sosyal medya kullanıcıları sayesinde her ürün veya hizmetle ilgili sınırsız bir bilgi erişimine sahip.
Peki bilgi erişimin kolaylaşması sağlık alanında ne ifade ediyor? Bilgiye erişimin kolaylaşması sayesinde sağlık araştırmalarının da kapsamı genişlemiştir. Sağlık hizmeti, diğer hizmet sektörlerinden farklı olarak kişiye özeldir. Hizmeti almadan önce test edilememesi, ertelenememesi, çoğu zaman mahrem bir konu olarak görülmesi gibi özelliklerinden dolayı; hastaların ve danışanların hekim/uzman seçiminde karar alma sürecini etkileyen unsurları doğru bir biçimde belirlemesi gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre hastaların ve danışanların %70’ten fazlası internetten sağlık araması yapmaktadır. Karar aşamasını etkileyen faktörlerin başında ise hastaların ve danışanların tarafsız platformlardaki yorumları gelmektedir. Kendisiyle aynı rahatsızlığı daha önce yaşamış ve aldığı sağlık hizmeti neticesinde sağlığı düzelmiş hastaların ve danışanların tecrübelerini aktardığı sosyal medya platformları, sağlık araştırması yapan hastalar/danışanlar için önemli bir bilgi kaynağıdır.
Twitter, Facebook, Instagram, Youtube, çeşitli forum siteleri gibi sosyal medya kanalları; hastaların/danışanların aldıkları sağlık hizmeti hakkında deneyimlerini paylaşmalarına imkan verir. Sosyal medya kanalları sayesinde yapılan sağlık aramaları, sadece tanıdıklar arasında değil; tanımadıkları fakat aynı rahatsızlığı daha önce yaşamış hastaların/danışanların olumlu veya olumsuz yorumlarıyla birlikte karar alma aşamasında etkili hale gelir. Hasta/Danışan yorumlarının tercih edilmenizdeki etkisini daha detaylı öğrenmek için blogumuzu okuyabilirsiniz.
Hastalar ve danışanlar; aile, akraba, arkadaş gibi yakın çevreleriyle paylaşamadıkları veya paylaşmaya çekindikleri sağlık sorunları yaşandığında; sosyal medyadan takip ettiği hekimlerin/uzmanların paylaştığı sağlık içeriklerinden bilgi edinebilir. Bu durum da, sağlık hizmeti aramasında sosyal medya kullanımının artmasına neden olmaktadır.
Peki, siz bir hekim/uzman olarak sosyal medyayı nasıl kullanıyorsunuz? Profiliniz regülasyonlara uygun mu? Hastaların ve danışanların karşısına kolay çıkmak için nelere dikkat ediyorsunuz? Gelin hep birlikte öğrenelim!
Sağlık sektörünün ticarileştirilmemesi ve kamu yararının korunması faydası gözetildiği için sağlık hizmetleriyle ilgili reklam yapılması bazı kanunlarca belirlenen (Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 8. ve 9. maddeleri ile, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı Kanunu 24. maddesi) regülasyonlara aykırıdır. Bu noktada, sağlık hizmetleriyle ilgili mesajları geniş kitlelere aktarmak için sosyal medya kanalları önemli bir hale gelmiştir. Peki, bu paylaşımlarda neler regülasyonlara aykırı?
Hekimlerin ve uzmanların sosyal medyada aktif olması hasta ve danışan ile iletişimi sürdürmenin bir diğer yoludur. Sosyal medyayı aktif şekilde kullanan hekimler ve uzmanlar kendi alanlarında bilinirliklerini de artırır. Ancak çoğu alanda geçerli olan “Reklamın iyisi kötüsü olmaz.” söylemi sağlık sektöründe geçerli değildir. Regülasyonlara uygun ve dikkatli içerik paylaşımı yapılmadığında hekimler/uzmanlar kariyerleriyle ilgili ciddi sorunlarla karşılaşabilir. Bu noktada sağlık ile ilgili regülasyonlara tam olarak uymak kritik önemdedir.
Aktif sosyal medya kullanıcı sayısının sürekli artarak devam ettiği günümüzde, hekimlerin/uzmanların sosyal medya kullanımı kamuyu bilinçlendirme açısından çok önemlidir. Bilgiye erişimin kolaylaşması beraberinde bilgi kirliliğinin artmasını da getirmiştir. Bu yüzden, hekimlerin/uzmanların sosyal medya hesapları hastalar/danışanlar için sağlık adına güvenilir bir bilgi kaynağı olarak görülür ve takip edilir. Sosyal medya kullanırken dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları sizler için derledik:
Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak için kısa videomuzu izleyebilir ve her bir sosyal medya kanalı için detaylı olarak paylaştığımız sosyal medya tavsiyelerini okuyabilirsiniz.